-
1 koparmak
вы́рвать нарва́ть оборва́ть оторва́ть срыва́ть* * *1) -i отрыва́ть, срыва́ть; обрыва́тьçiçek koparmak — рвать цветы́
fırtına elektrik tellerini kopardı — бу́ря оборвала́ провода́
2) -i поднима́ть шум / крикçığlık koparmak — закрича́ть, завопи́ть, подня́ть исступлённый крик
feryat koparmak — поднима́ть крик, крича́ть, ора́ть
kahkaha koparmak — расхохота́ться
kavga koparmak — поднима́ть ссо́ру
velvele koparmak — поднима́ть шуми́ху / сумато́ху
3) -den, -i разг. вы́рвать, получи́тьondan para koparmak meseledir — с него́ содра́ть де́ньги - [це́лая] пробле́ма
üç gün izin kopardı — он [с трудо́м] вы́рвал трёхдне́вный о́тпуск
4) спорт. обойти́ проти́вника в бе́ге -
2 row
n. sıra, dizi, sıralı evleri olan sokak, evlerin hiza çizgisi, kürek çekme, sandal gezisi, gürültü, şamata, kavga, patırtı, ağız kavgası, tartışma————————v. kürek çekmek, sandalla gezdirmek, kürekle donatmak, kıyameti koparmak, kavgaya karışmak, gürültü yapmak* * *1. sıra 2. kürek çek (v.) 3. sıra (n.)* * *I [rəu] noun(a line: two rows of houses; They were sitting in a row; They sat in the front row in the theatre.) sıra, diziII 1. [rəu] verb1) (to move (a boat) through the water using oars: He rowed (the dinghy) up the river.) kürek çekmek2) (to transport by rowing: He rowed them across the lake.) kürek çekerek taşımak2. noun(a trip in a rowing-boat: They went for a row on the river.) sandal gezisi- rower- rowing-boat, row-boat III noun1) (a noisy quarrel: They had a terrible row; a family row.) tartışma, atışma2) (a continuous loud noise: They heard a row in the street.) gürültü, patırtı -
3 kick up a row
kıyameti koparmak, gürültü yapmak, yeri göğü inletmek, ortalığı birbirine katmak, hır çıkarmak, kavga çıkarmak -
4 kick up a row
kıyameti koparmak, gürültü yapmak, yeri göğü inletmek, ortalığı birbirine katmak, hır çıkarmak, kavga çıkarmak
См. также в других словарях:
çıngar çıkarmak (veya koparmak) — gürültü, kavga çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gürültü çıkarmak (veya etmek veya koparmak veya yapmak) — 1) düzensiz ve rahatsız edici sesler çıkarmak Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım. H. C. Yalçın 2) kavga, karışıklık, tartışma çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıngar — is., argo, Rum. Kavga, gürültü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
ŞA'R — (C.: Şüur Eşâr) Kıl. Saç. * Ateş yakmak. * Cenk koparmak, kavga çıkarmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞEBB — Meşhur taş. * Ateş yakmak. * Cenk koparmak, kavga çıkarmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük